Bir insan elinde şemsiye varken yağmurda ıslanır mı? Gayet tabi evet. Nasıl ıslanır, kullanmak istemez o şemsiyeyi. Neden kullanmasın? Bu soruyu o adama sormadan önce sen hiç düşündün mü elinde olan her şeyi gerçekten kullanıp kullanmadığını?
Hepimiz bu dünyada adalet olmadığından yakınırız. Adaletin sağlanması için ben ne yapabiliri mi sordun mu kendine? Adil olmak zor iştir anlayacağın. Sokakta gördüğün her kişiye adil olmak zorundasın. Elinde bir imkanın varsa onu adil olarak kullanmalısın. Tabi işin içine menfaat girince olmuyor be kardeşim. Sen hep en doğrusunu bilirsin, senin yaptığın en doğru olandır. Çünkü hiçbirimizin aklıyla sorunu yoktur. Bu sebeple dünyada dağıtılan en adil şey akıldır. Çünkü hiç kimse kendi aklından şikayetçi değildir. Bu yüzden kıymetini bilin!
Elinde şemsiye ile yağmurda ıslanan adama dönelim o zaman. Yağmurda ıslanmak keyif verir insana ama bunu insana yaptıran sebepler olmalı. Ya birine aşık olmalı yada bir derdi olmalı. Bakarsın ikisi de vardır. Derdini unutmak için yağmur altında yürürken, yarına dair hayaller kurar. Yarın onun en büyük yardımcısıdır. Umut doludur içi çünkü gün batarken, diğerinin ne getireceğini söylememiştir.
Varsayalım kahramanımızın içinde bir yalnızlık var. Bu kadar kalabalığın içinde ne yalnızlığı! Cemil Meriç boşuna dememiş ve belki de kahramanımızı anlatmış. “Yalnızlık, kendini coşkulu sanan kalabalıkların arasında yalnızlık, ne kadar güzel bir duruş, ne kadar güzel bir hal.” Durum böyle olunca hiç kimse karşısındaki ile, yürekte bir akılda ayrı olmasın, ne diyelim. Çözülmesi en zor denklem işte burada başlar.
Ancak karşılaştığı bir sorunu çözerken acele etmemeli insan. Düşünmeli, kullandığı bir kelimeyi bile iyice tartmalı. Bu konuyu bir Rus atasözü güzel özetler “Acele hareket, yalnızca sinek yakalamaya yarar.” Sinekte hepinizin malumu mide bulandırır. Mideniz bulanmasın, o yüzden adımlarınızı yavaş atın.
Adımlarınızı yavaş atın ve en önemlisi hayır demeyi öğrenin. Karşınızdakini kırmaktan korkarsanız olmaz. Çünkü en sonunda siz kırılırsınız. O zaman geç kalmadan bunu öğrenmeli insan. Elinde şemsiye yağmurda yürümeye devam ederken kahramanımız, geride bıraktıklarına takılmadan yeni hayaller kurabilmeli. Kulağında bir Ümit Yaşar Oğuzcan şiiri…
Bir gün gelir de unuturmuş insan,
En sevdiği hatıraları bile…
Fatih AYHAN / Mart 2013 / İstanbul