Susmak O Sarı Öküzü Vermektir!

“Susmanın kalesine sığınıyorum 

Önümde karanlıktan duvarlar 

Sırtımda insan yüklü bir gök var.”

Erdem Bayazıt’ın Karanlık Duvarlar şiirinden mısralar…

Susmanın bize verdiği, özgürlük mü yoksa ruhumuzdaki karanlıklar mı? Hangisi yoksa ikisinin de bize yüklediği gökyüzü mü? 

Gözümüz önünde yine bir soykırım ve insanlık suçu işlenirken, özgürlük ve yaşama hakkımızı nasıl anlatacağız? İsrail’in yaptığı soykırım için bahane üretmek ya da susmak bizi daha özgür yapmayacak. 

İnsanlık olarak bütün değerlerimizi kaybederken, yapay özgürlüklerin mahkumu olduğumuzu yeni yeni fark ediyoruz. Peki şimdi ne olacak? Yapay zekadan yeni özgür dünyanın kodlarını mı bekleyeceğiz?

Beklersek ne olacak? İçimizdeki karanlıklar büyümeyecek mi? İnsanlığımızdan geriye ne kalacak? Sanal gerçekliklerimiz ile özgür olacağımızı düşündüğümüz dünya bize adaleti mi getirecek?

Bosna Kasabı Ratko Mladiç’in yerine, kaç tane daha Kudüs Kasabı vereceğiz? Yoksa biz o sarı öküzü çoktan verdik mi? Ya da daha güzel bir dünya için Kudüs’ün yeniden ayağa kalktığını mı göreceğiz? İnsan olduğumuzu hatırladığımız an, bu hikaye mutlu son ile bitecek.

İsrail’in çocuk ve anneler başta olmak üzere tüm sivilleri gözünü kırpmadan yok etmesine artık dur diyebilmeliyiz. İnsanlığımızın kurtuluşu için son umudumuz, işte tam olarak buradadır.

Fatih AYHAN, Ekim 2023

Bir yanıt yazın